Bölgemizin çiçeği burnundaki yeni ilçesi son dönemdeki uygulamalarla çağ atlayıp dünya kentine dönüşen Esenyurt’ta kılıçlar çok önceden çekildi. Grupların kendilerine yakın yayın organlarından yaptıkları kısa paslı atışmalar davullu- zurnalı tartışmalara neden oldu. Yapılan tartışmalar neticesinde davulun da tokmağın da kimde olduğu anlaşılamadı! Davulun ve zurnanın hesabını soracağını ifade eden kimseler daha sözlerinin mürekkebi bile kurumadan üçüncü kez soluğu yargının kollarında aldı. Adaylık tartışmaları ise Ergenekon’un gölgesinde kaldı. Belediye Başkanı Kadıoğlu, son tartışmalara kadar üslubunu muhafaza ederken, karşı taarruzların suni gündemlerle yarattığı çekişmeler, rekabet seviyesinde de düşmelere neden oldu. Çapan, çıktığı önemli üçüncü adli mücadele turunda savcılara ifade verirken Esenyurt Meydanı’nda yine alışılagelmiş “Yalnız değilsin” başlıklı destek mitingi ile gündeme geldi. Bizim de “Bakalım ne oluyor?” diye yakından izlediğimiz mitingde yine Çapan döneminde yapılan Cumhuriyet Meydanı kenarındaki iş merkezinin dibinde Cumhuriyet Meydanı ile orantıladığınızda bir avuç sayılabilecek toplulukla ve mikrofondan yükselen övgü sözleri, afişler ve dağıtılan gazetelerle desteklenmeye çalışıldı. Tabii bunların ona ne kadar faydası olacağı bilinmez. O kadar cılız sesin yargı üzerinde etkili olabileceğini de pek zannetmiyoruz. Ancak şu bir gerçek ki mitingin konu başlığı gibi Çapan, hiçbir zaman yalnız değildi! Geldiği günden gittiği yere kadar hep ne yaptıysa birlikte yaptı. Cumhuriyet Meydanı’ndaki mitingde bunun bir ifadesi gibiydi. “Yalnız değilsin!” ve “Yalnız değildi!”
Öte yandan aynı gün farklı bir programda karşılaştığımız Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu’na “Geçmiş olsun, eski Belediye Başkanı gözaltına alınmış dediğimizde, “Konuyla hiç ilgilenmiyorum. Ama şunun bilinmesini isterim ki düşmanımın bile oraya düşmesini istemem. Benim de başımdan geçti. Kaldı ki bahsedilen kişi benim düşmanım da değil.” dedi.
|